Ekonomideki dalgalanmalar, TL’nin değer kaybı, güvenli liman olarak görülen konut fiyatlarının yatırımcının alım gücünün üzerinde artması ve kredi musluklarının kapanması, dolar ve euro’nun beklentileri karşılamaması yatırımcıları değer kaybı görmeyen hatta tam tersine kademeli yükselen arsa ve araziye yönlendirdi.

Kendince yatırım yapan vatandaşların kimi döviz ve altını seçerken kimi ise gayrimenkule yöneldi. Ancak en çok kazandıran yatırım aracı bunlardan hiçbiri olmadı. Yatırımcılar arasında toprağa güvenen kazandı. Arsa fiyatları son 2 yılda belli bölgelerde fiyatını 5'e katladı.

Mir Gayrimenkul ortaklarından Halil Bakan, pandemiyle başlayan, Kahramanmaraş depremleriyle devam eden müstakil yaşama geçiş sebebiyle arsalara olan ilginin arttığını söyledi.

Balıkesir genelinde ise son bir yılda tarla, bağ ve bahçe tipindeki arazi fiyatlarında, konut fiyat artışlarının da üzerinde ortalama yüzde 100-150 aralığında artış yaşandığını belirten Bakan, yatırım yapmak isteyenlere toprak almaları tavsiyesinde bulundu.

Halil Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Piyasa şartları içerisinde toprağa yatırım, arsa veya tarla şeklinde büyük önem arz etmeye başladı. Günümüzde tüm yatırım araçlarına istatistiki olarak tarih aralığı üzerinden baktığınızda arazi, arsa her zaman tüm yatırım araçlarının önünde yer almaktadır.

Balıkesir bulunduğu bölge ve lokasyon olarak yatırıma aç bir bölge ve genel anlamda İstanbul ve Bursa yatırımcısının Balıkesir’e teveccühü çok fazla. Bu bağlamda arsa veya arazi olduğunda bize bilgi verin diyen birçok yatırımcı söz konusu. Günümüzde arsa ve araziyi en değerli yatırım aracı olarak görülmekte.

Nedeni ise piyasa şartları ne olursa olsun değerine değer katan, belirli bir ivme ile enflasyonun üzerinde getiri sağlayan yatırım aracı olarak görülmesidir. Yatırımcılarımızı da genel anlamda bu yöne kanalize ediyoruz” dedi.

 

 

“İNSANLAR ŞEHİRDEKİ

DAR ALANLARA SIKIŞTIRILMAMALI”

Mir Gayrimenkul ortağı Halil Bakan, pandemi ve deprem ile kırsala ve köylere olan ilgilinin arttığını hatırlatarak bu bağlamda Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile yerel yönetimlere yeni imar alanları oluşturma fırsatı sunulduğunu söyledi. Bu konuda bilgi veren Bakan sözlerini şu şekilde tamamladı; “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinde 11 Temmuz 2021’de bir değişik yapıldı ve resmi gazetede yayınlandı. Buna göre köy yerleşim alanlarının 300 metre çevresi belediye encümeninin alacağı bir kararla yapılaşmaya imara açılarak köy yerleşim yeri olarak kabul edilebiliniyor. Bu da belediyelere düşen bir görev. Özellikle verimli tarım arazilerinin kullanılmaması adına belediyelerin yerleşim yeri alanlarını en azından yerleşilebilecek alanları 300 metre genişleterek bunu verimli hale getirebilir.

Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın tarımsal kalkınmayı önemseyen birisi bu anlamda sadece bu değil depremle ilgili olarak da alanlar daha iyi yönde genişletilmeli diye düşünüyorum. Bu sayede insanlara kentlerde sıkışmış hayat sunulmamış olunur. Ayrıca bu imar konusu yapılırken öncelik ihtiyaç sahiplerine dönük yapılması ve su istimal edilmemesi de çok önemli.

Avrupa’da dikey yapılaşmadan ziyade her biri bahçeli, müstakil, yatay mimarinin kullanıldığı şehirlerin dar alanlarda değil geniş alanlara yayıldığını görüyoruz. Ülkemizde de bu yaşam alanları oluşturulmalı bu 300 metrelik köy yerleşim yanındaki alanlara kolaylık sağlarsak bunu da sağlamış oluruz ve müstakil yaşama katkı sunmuş oluruz” dedi.

HABER: İLKAN TOPRAK